guncel-bilgi-ve-haberler

KISITLANAN ERGİN ÇOCUKLAR HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesinin 2. fıkrasında : “hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocukların ana ve babasının velayeti altında kalacakları”, aynı yasanın 419. maddesinin 3. fıkrasında da : “kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacakları” belirtilmiştir.

Buna göre, ergin çocuklarda kısıtlama kararı verilmesi ihtimalinde; vasi atanmak yerine anne ve/veya baba veli olarak atanacak ve hakkında vesayet hükümleri değil velayet hükümleri uygulanacaktır. Eğer, anne ve baba evliyseler, her ikisinin birlikte veli olarak atanması gerekecektir. Ancak, anne ve baba içlerinden sadece birinin veli olarak atanmasını mahkemeden talep ederlerse, o durumda sadece anne ya da babanın ergin çocuğa veli olarak atanması mümkün olacaktır. Ergin çocuğun kısıtlanarak anne ve/veya babasının veli olarak atanmasına ve hakkında velayet hükümlerinin uygulanmasına karar verme görevi Aile Mahkemeleri’ne aittir.

Bu yasal düzenleme ile anne ve/veya babaya, ergin kısıtlı hakkında yapılması gerekecek işlemlerde vesayetten farklı olarak daha rahat kullanılabilen geniş yetkiler verilmesi amaçlanmıştır. Ancak, yine de, ergin kısıtlı hakkında bazı işlemlerin yapılması konusunda Aile Mahkemesi’nden izin alınması gerekebilecektir. Diğer taraftan, denetim makamı olarak Aile Mahkemesi’nin yetkisi de her zaman devam edecektir.

Türk Medeni Kanunu’nun “Çocuğun Temsil Edilmesi” başlıklı 342. maddesinde : “Ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler. Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velayetteki temsilde de uygulanır” denilmektedir. Maddenin son cümlesindeki : “Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velayetteki temsilde de uygulanır” hükmü ile vesayet altına alınan kişiler için Vesayet Makamı’nın izni ile yapılabilecek temsile ilişkin işlemlerin velayet altına alınanlar için uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, ergin çocuğun kısıtlanarak anne ve/veya babanın velisi olarak atanması ve hakkında velayet hükümlerinin uygulanması halinde; velisi olan kişi tarafından kısıtlanan ergin kişi adına dava/icra takibi açmak ya da kısıtlı adına açılmış olan davayı/icra takibini onun adına takip etmek konusunda Aile Mahkemesi’nden izin alınmasına gerek yoktur. Hakkında velayet hükümlerinin uygulanmasına karar verilen kısıtlanan ergin kişi adına velisi tarafından, Aile Mahkemesi’nden izin alınmaksızın Noter’den Vekaletname çıkarılarak bir avukat yetkilendirilmesi de mümkündür.